Yazım Kuralları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Yazım Kuralları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Şubat 2020 Pazar

𐰭 = ŋ , 𐰪 = ñ

Her hakkı saklıdır.

Çoğu arkadaşımız Ulug eŋlik (𐰭) 'yi yazmak için ñ kullanıyor ama bu yaŋlıştır. Ben de 1994'lerden 2010'lara kadar bu hataya düşmüştüm.

ñ = ny/yn harfine karşılıktır (İspanyoncada Siñor uŋ Sinyor okunması gibi). Bilimsel literatürde Ulug eŋlik ŋ = kef-i nun (ڭ) = ŋ harfi ŋ ile yazılır, ñ ile değil; ñ = 𐰪 harfine karşılıktır.

ŋ kutupsuz sessizdir; n+g şeklinde bir çift sessiz değildir; herkes bu yaŋılgıya düşüyor. Aynı şekilde ñ (ny/yn) de kutupsuz sessizdir; n+y şeklinde çift sessiz değildir. Bakıŋız:
http://bilig.yesevi.edu.tr/yonetim/icerik/makaleler/1946-published.pdf (ilk sayfada Öz bölümü)
http://www.tekedergisi.com/Makaleler/1770739505_1sertkaya.pdf (2. sayfa b) maddesi, 3. sayfada e) maddesi ve 4. sayfada h) maddesinden soŋraki paragrafta "Bu mukayeseli imlâlarda da görüleceği üzere ny çift ünsüz değil, tek bir sestir.")

ŋ ve ė yi telefonda yazmakta zorluk çekiyorsaŋız yaptığım şu KökTörükçe klavyeyi kullanabilirsiŋiz; Latin arayüzünde ŋ ve ė vardır. Klavyede dört arayüz var: Latin, simge, Orhun, Yenisey:

16 Ocak 2019 Çarşamba

Ulug Eŋlik Ŋ ve Kapalı Ė'niŋ Eksikliği

Her hakkı saklıdır.

Günümüzde "Kitabını" yazınca seniŋ mi onuŋ mu aŋlayabiliyor musuŋuz? Hayır. Halbu ki:
Kitabıŋı: seniŋ
Kitabını: onuŋ

Peki "ben"?
ben: kendim
beŋ: tende oluşan siyah nokta

bin: binmek eylemi
biŋ: 1000

"en" de ne aŋlıyorsuŋuz?
eŋ: azamiyet, eŋ fazla gibi
ėŋ: gėŋişlik

don: giysi türü
doŋ: doŋmak eylemi

1928'de hem normal n hem de Ulug Eŋlik ŋ aynı harfle gösterilmeye başlanınca bu durum ortaya çıktı. Ulug Eŋlik ŋ, Göktürkçede de, Uygurcada da, Osmanlıcada da, Asya'daki Türk Cumhuriyetleriniŋ kullandığı Kiril abecesinde de normal n'den ayrı harfle gösterilir. Latin abecemizde normal n ve Ulug Eŋlik ŋ'yi aynı harfle "n" göstermeğe başlayınca Ulug Eŋlik ŋ yazılışını ve sesini kayb ėttik.
Ha bu arada "Tengri" deki ng, n-g şeklinde iki sessiz değildir, Ulug Eŋlik ŋ'dir: Teŋri. Ulug Eŋlik ŋ'yi temsil ėden harfimiz olmadığı üçün ng ile yazıyoruz.

Ya "yėmek" ve "dėmek" fiillerindeki ė, bazen niçin i oluyor? Çünkü bu ė'ler kapalı. Kapalı ė, e-i arasında bir sesdir. 1928'e kadar kapalı ė'yi normal e'den farklı yazıyorduk. Latin harflerine geçince bazen e bazen de i ile yazmağa başladık ve bu sesi de kayb ėttik.
yėmek: yėdi, yėyor (yiyor)
dėmek: dėdi, dėyor (diyor)

Daha fazla bilgi üçün:

17 Haziran 2016 Cuma

G/Ğ → V, Y

Her hakkı saklıdır.

1 Kasım 1928'de latin harflerini kabul étmeden öŋce, bugün v ve y ile seslendirdiğimiz bazı kelimeleri g/ğ ile seslendirir ve yazardık. Örneğin:
Atıŋ üstüne konan "eyer" de eskiden eğer şeklinde yazılırdı. Şemseddîn Sâmî Kamûs-i Türkî'de "şayed" aŋlamındaki "eğer" yazarken kef'in keşîdesiniŋ üstüne çizgi çekmiş, at sırtı oturağı aŋlamındaki "eyer" de keşîdeniŋ altına çizgi çekmiştir.

Bugün Türkiye Türkçesinde hâlâ ğ ile seslendirmeyi koruduğumuz bazı kelimeler Azerbaycan Türkçesinde y ile seslendirmektedirler (Örn: göğüs -> göyüs, eğlence -> eylence). Ben günlük yazışmalarımda daima kelimeleriŋ asıllarını kullanmağa (bugünkü Türkçede "kullanmaya") çalışıyorum.

28 Nisan 2016 Perşembe

KökTörükçede Birincil Uzun Üŋlüler

Her hakkı saklıdır.

Törük diliniŋ farklı tarih ve farklı lehçelerinde uzun ünlüler bulunmuştur. Bazı sözcükleriŋ ilk hecesindeki "a" sesi, farklı devir ve lehçelerde uzun söylenmiş ve a = 𐰀 sözcüğüŋ ilk hecesinde yazılmıştır. Aşağıdaki tabloda KökTörük üsüklü metinlerde geçen uzun ünlülü ( ā ) sözcükleriŋ listesini göreceksiŋiz. Sağdakiler kısa üŋlü beŋzeş sesli sözcüklerdir.
Normalde a/e sözcük başında ve ortasında yazılmamasına rağmen ilk hecedeki uzun üŋlüler muhakkak yazılmıştır. Örneğin: a+(a)K, a+(a)T hem "a" hem de kalın K, kalın T yazılması gibi.

https://kok-turk.blogspot.com/2015/04/gokturk-harflerini-kullanm-klavuzu.html adresindeki Tablo 2'de 18 aded ık+ı, 44 aded ok/uk+o/u ile başlayan sözcükler, [Talat Tekin, “Türk Dillerinde Birincil Uzun Üŋlüler “,’ Türk Dilleri Araştırmalar Dizisi 13, Ankara, 1995] kitabınıŋ aşağıda vérilen 90.-91. sahîfelerindeki listede yoktur. Buradan aŋlaşılacağı üzere ok/uk harfinden soŋra kullanılan o/u, ık harfinden soŋra kullanılan ı, ök/ük harfinden soŋra kullanılan ö/ü uzun üŋlüler değildir. Sözcük başında kullanılan ık, ok/uk, ök/ük harfinden soŋra üŋsüz harf hiçbir zaman gelmemiş, muhakkak sırasıyla ı, o/u, ö/ü kullanılmıştır. ık, ok/uk, ök/ük üŋ öŋüne ı, o/u, ö/ü konulursa (o/u+ok/uk, ı+ık, ö/ü+ök/ük) uzun üŋlü olur, peşine konulursa (ık+ı, ok/uk+o/u, ök/ük+ö/ü) uzun üŋlü olmaz. Peşine koyma da sadece sözcük başlarında olur. Göktürkçede hece yapısı ünlü+ünsüz   dür, günümüzdeki gibi ünsüz+ünlü değil.

Talat Tekin, “Türk Dillerinde Birincil Uzun Üŋlüler “,’ Türk Dilleri Araştırmalar Dizisi 13, Ankara, 1995:

Talat Tekin, "Tarih Boyunca Türkçenin Yazımı", Türk Dilleri Araştırmaları Dizisi: 19, Ankara, Simurg, 1997:

27 Temmuz 2015 Pazartesi

KökTörükçe Yazım Sistemini Günümüz Törükçesine Uyarlama Çalışmaları

Her hakkı saklıdır.

KökTörük ürüŋ başı, yazıldığı dönemdeki eŋ gelişmiş abacalardan biriydi. O dönemde kullanılan abacalarıŋ çoğu ilkel şekilde yazılıyordu. Mesela bugün mükemmel bir yazıma ulaşmış ve çok sayıda hatt sanatı türü geliştirilmiş Arab yazısı, o dönemlerde çok ilkeldi. Arab harflerinde noktalama henüz o dönemlerde daha kullanılmaya başlanmadığından
ن = ث = ت = ب
خ = ح = ج
ذ = د
ز = ر
ش = س
ظ = ط
غ = ع
ق = ف
harflerinden eşit olanlar aynı şekilde yazılırdı. Daha soŋraları noktalar kullanılarak bu harfler ayrıştırıldı. Ama bu da yėtmedi, hatasız okunabilmesi için esre, ötre, üstün de bu harflerin üstünde ve altında kullanılmaya başlandı. Kısacası geçen 1400 yıl boyunca Arab abacası hep işlendi ve geliştirildi.

KökTörük ürüŋ başını eleştirenler ise bu ürüŋ başa haksızlık yaparlar. Zira bu ürüŋ baş 840 yılından soŋra kullanılmadığından dolayı, soŋ 1300 yıldır işlenmemiş ve geliştirilmemiş olmasına rağmen, 1300 yıl öŋceki haliyle bile günümüz Törükçesini yazmak için şaşırtıcı derecede yėterlidir. Yani 1300 yıl öŋce bir çok abaca ilkel iken KökTörük ürüŋ başı diğerlerine nazaran çok üstün bir teknolojiyle ve mantıkla tasarlanmış ve atalarımız tarafından kullanılıyordu.

KökTörük ürüŋ başınıŋ günümüz Törükçesini yazmaya yėterli olmadığını söyleyenler var. Biz Törükler maalesef tarih boyunca sürekli abece değiştirmişiz. Törükler tarih boyunca 13 abece kullanmış (kaynak: Talat Tekin, "Tarih Boyunca Türkçeniŋ Yazımı"). Bunlardan eŋ uzun süreli kullanılanlar KökTörük, eski Uygur, Arab abeceleridir. Soŋ yüzyıl boyunca Latin ve Kiril abecesi de kullanılmaktadır. Her yeŋi abeceye geçtiğimizde dilimize o abeceniŋ sahibi olan dilden sözcükler ithal ėtmişiz. Saf Törükçe'de v, f, h, j, ğ, c yoktur. Olmaması da güzeldir, şundan dolayı: Bir diliŋ fonetiğini ve o dildeki sesler oluşturur. Bundan dolayı Almancayı Fransızcadan, Arabcadan ayırd ėdebilirsiŋiz. Çoğu dilde kendisine has sesler vardır (Arabcada zad/dad, Törükçede ulug eŋlik ve kapalı é). Törükler yeŋi abeceye geçtikçe Törükçeye yeŋi sesler girmiştir. KökTörük üsüklerini bırakıp Soğd'dan eski Uygur ürüŋ başını alınca Törükçeye v girdi. Arab ebcedine geçince f, h, ğ, c girdi. Bundan dolayı bu tartışma ortaya çıkmıştır. Ama KökTörük ürüŋ başı yine Törükçeyi yazmak için şaşırtıcı derecede yėterlidir.

Daha öŋce de bahs ėttiğim gibi, bu bloğu asıl kurma amacım, KökTörük dizgesiniŋ internette yaŋlış öğretilmesi/öğrenilmesi ve gittikçe yaygınlaşan bilgi kirliliğidir. Kimileri ise bilerek ya da bilmeyerek KökTörük dizgesini güncel hâle getireyim derken dizgeniŋ öz imlâ kurallarını yıkmaktadır. KökTörük dizgesiniŋ öz kurallarıyla bugünkü Törükçemiz ve içindeki yabancı sözcükler aşağıdaki bėş kurala uyularak rahatlıkla yazılabilir. Dilimize girmiş olan yabancı sözcükleri yazabilmek için KökTörük ürüŋ başını bugüne uyarlamak yėrine, yabancı sözcükleri KökTörük ürüŋ başıyla yazılabilecek şekilde dilimize uyarlamalıyız. Böylece ürüŋ başımızı korumuş oluruz. Meselâ Japonlar, Çinliler böyle yapmaktadır.
  1. KökTörük ürüŋ başı büyük üŋlü uyumunu koruyacak şekilde geliştirilmiştir. O devirde hemen hemen tüm sözcükler büyük üŋlü uyumuna uymaktaydı. Halbuki günümüz Törükçesinde üŋlü uyumuna uymayan çok sayıda yabancı sözcük vardır. Mesela "balet" kelimesi. Buradaki "l", önündeki "a"ya bakılıp "kalın l" ile mi, ardındaki "e"ye bakılıp "ince l" ile mi yazılacaktır? Elbette ki kalın l, çünkü KökTörük dizgesinde üŋsüz üsükler kendisinden öŋceki üŋlüye göre seçilirler. Tüm yabancı sözcüklerde bu kural uygulanabilir. Bazıları hece mantığıyla giderek ba-let şeklinde okunduğundan "l" niŋ ince yazılması gerektiğini söylüyor. Bu görüş doğru değildir. KökTörük yazısı hece mantığıyla yazılmıyor. Mesela "araba" kelimesi KökTörük üsükleriyle "ar-ab-a" şeklinde yazılıyor ki bu hece mantığına uymuyor. Hece mantığını savunanlarıŋ dėdiği doğru olsaydı "a-ra-ba" şeklinde yazılırdı, sözcük başlarındaki üŋlüler yazılırdı, sözcük soŋlarındaki üŋlüler yazılmazdı ve üŋsüz üsükler kendilerinden soŋraki üŋlüyi taşırlardı (halbuki KökTörük dizgesinde kendilerinden öŋceki üŋlüyü taşıyorlar).
  2. Günümüz Törükçesinde olan f, v, h, j, c, ğ sesleri eski Törükçede yoktu. Yėrlerine p, b, k, ç kullanılıyordu (hangi yėrine kangı, hatun yėrine katun, ev yėrine eb gibi). Günümüz Törükçesinde f, v, h, j, c, ğ için kimileriniŋ yaptığı gibi harf uydurmağa gerek yoktur. Zira o zaman KökTörük yazısınıŋ saflığını bozmuş oluruz. Yine bu harfleri yėrine fp, vb, hk, j/cç, ğg kullanıldığında okuyucu kolaylıkla aŋlayacaktır. Zira biz sözcükleri harf harf okumayız, sözcüğü beynimizde ezberleriz. KökTörük üsükleriyle "Karita" yazılırsa kolaylıkla harita olduğu aŋlaşılır (çünkü karita diye bir şey yoktur) veya "avlanmak", KökTörük ürüŋ başınıŋ mevcud üsükleriyle "ablanmak" şeklinde yazılabilir, Zaten eski Törükçesi ablan- dır. Bakıŋız: https://kok-turk.blogspot.com/2017/09/b-v.htmlhttps://kok-turk.blogspot.com/2017/09/d-y.htmlhttps://kok-turk.blogspot.com/2016/06/gg-v-y.html.
  3. Bir öŋceki maddeye ek olarak, KökTörük dizgesindeki ç üsüğünü aynı zamanda c olarak kullanmağa alışığız ama j olarak kullanmağa alışık değiliz. Bundan dolayı j harfini birleşik harflerde kullanırken aşağıdaki ayrımı öneriyoruz:
  4. Özellikle Arabca kökenli sözcüklerde iki üŋlü ardarda gelmektedir. "Saat", "vaiz", "dair", "Suat". KökTörük dizgesinde sözcük içinde a, e yazılmaz; diğer üŋlüler duruma göre (bakıŋız: https://kok-turk.blogspot.com/2015/04/gokturk-harflerini-kullanm-klavuzu.html, madde: 3-7) yazılmaz. Ama iki üŋlü peşpeşe geldiğinde her iki üŋlü de yazılmalıdır. Yoksa "saat" yerine "sat", "dair" yerine "dar", "Suat" yerine "sut" okunur.
  5. KökTörük dizgesinde ekler, ilk heceye veya bir öŋceki heceye bakılmaksızın hep aynı şekilde yazılmıştır. Bazı eklerde üŋlüler her zaman düşmüş, bazı eklerde üŋlüler yazılmıştır. Sözcüğüŋ kökü ne olursa olsun yazım şekli korunmuştur. KökTörük yazısında o/u-ı-a veya ö/ü-i-e gibi üŋlüleriŋ hepsini birden kapsayacak uzunlukta bir kök sözcük yokken günümüz Törükçesinde vardır. https://kok-turk.blogspot.com/2015/04/gokturk-harflerini-kullanm-klavuzu.html adresindeki 7. madde KökTörük beŋgütaşlarında kök sözcüklerde uyulan bir kuraldır. Ama günümüz Törükçesinde örneğin 4. hecenin ünlüsünü ilk heceye göre belirlersek sözcük yaŋlış okunabilir. Bundan dolayı 7. madde uygulanırken ilk heceye değil, bir öŋceki heceye bakılırsa o heceniŋ üŋlüsü daha kolay tahmin ėdilebilir. Çünkü sözcük uzunsa ve sözcük boyunca farklı üŋlüler varsa, bir hecedeki üŋlüyü öŋündeki hangi hecedeki üŋlüye göre yazacağız, öŋdeki hangi heceler soŋraki heceleriŋ üŋlülerini kontrol ėdecek? Bunuŋ için éŋ kolay yol, bir hecedeki üŋlüleri yazarken kendisine eŋ yakın öŋdeki heceye bakmaktır. Mesela, "komandonuŋ" sözcüğüne bakıldığında ortadaki "a" tüm sözcükteki üŋlü saflığını (o, u) bozmuştur. Bundan dolayı komndonŋ şeklinde yazılmalıdır. Kırmızı o'yu ilk hecedeki o'dan dolayı yazmazsak, "kumandanıŋ" şeklinde de okunabilir. Başka örnek "otomasyon", otmsyon şeklinde yazılmalıdır. Soŋ hecedeki o, bir öŋceki hecede a olduğu için yazılmıştır.
Sadece bu bėş kuralı dikkate alarak, KökTörük dizgesiniŋ mevcud 38 üsüğüyle ve o zamanki yazı sistemiyle günümüz Törükçesi %100 yazılabilir.

23 Temmuz 2015 Perşembe

Törükleriŋ Millî Abecesi Yok Diyenlere

Her hakkı saklıdır.

Soŋ zamanlarda mealesef "Türkleriŋ millî alfabeleri olmamıştır, alfabeyi hep oradan buradan aldık, kullandık" şeklinde söylemler oluyor.

Türkler şimdiye kadar 13 alfabe kullanmışlardır (kaynak: Talat Tekin, "Tarîh boyunca Türkçe'niŋ Yazımı", Simurg, Ankara, 1997). Bunlardan sâdece bir tanesi Türklere aiddir ve o da GökTürk alfabesidir. Talat Tekin kitabında şöyle der:
"Türkçe'niñ yazımı için Türklerce kullanılmış olan ilk alfabe, bugünkü bilgilerimize göre, Batıda eski Türk runik yazısı, bizde ise GökTürk alfabesi olarak bilinen én eski Türk yazısıdır. Bu yazınıŋ batıda runik sıfatı ile nitelendirilmesiniŋ sebebi, harfleriniŋ eski İskandinav kitâbelerinde kullanılmış olan ve genellikle runik alfabe diye adlandırılan yazınıŋ harflerine beŋzemesidir."

İskandinav ülkeleri runik yazıyı (Futhark alfabesi) M. S. 150-700 arasında kullanmışlardır ve daha soŋra bugünkü Latin alfabesine geçmişlerdir. Bu yazıyı soldan sağa yazıyorlardı. Harflerde dairesel (oval) hatlar yoktu.

O dönemde İskandinav ülkelerinden çok uzakta yaşayan Türkler ise, günümüze kadar varlığını koruyan eserleri M. S. 700lerde yazmış olsalar bile bu yazıyı M. Ö. 200lerden itibaren kullanmağa başlamışlardı ve Türkler yazılarını hep sağdan sola yazmışlardır. Abacada ise dairesel (oval) hatlı harfler vardı.

Öyle ki Türk yazısını Avrupa'ya taşıyan Attila M. S. 400lerde Szekel Rovasiras runik alfabesiniŋ temelini atmış ve bu yazı Macarlar tarafından 1850lere kadar kullanılmıştır ki bu yazı da sağdan sola yazılırdı.

Hem GökTürk Alfabesinden türediği bilim dünyasınca kabul edilen Macar Szekel-Rovasiras yazısı hem de GökTürk yazısı sağdan sola yazılırken, İskandinav ülkelerinin kullandığı Futhark yazısı soldan sağa yazılıyordu. Macar ve GökTürk harfleriniŋ, iddia edildiği gibi İskandinav runik (Futhark) harflerine beŋzemediği aşağıdaki şekillerden rahatlıkla görülebilmektedir.

Ve ayrıca GökTürk alfabesinde harfler günlük sözcüklerden türemiştir:

GökTürkler bu alfabeyi geliştirirken runik diye bir iddiaları yoktu. GökTürkler genelde bu yazıyı çekiç ve çivi ile taşa yazdılar ve düz hatlı harfler taşa daha kolay yazılabildiği için harfler düz hatlı seçilmiştir. Yoksa GökTürk alfabesine runik diyenler Talat Tekin'iŋ de belirttiği gibi batılılardır. Onlar her düz hatlı harf tipine runik harf demişlerdir.

Hepsinden önemlisi, Göktürk yazı sistemi ünlü uyumunu koruyan bir yazı sistemidir. Yani ünlü uyumuna uymayan (Türkçe olmayan yabancı) kelimeler GökTürk alfabesiyle çok zor yazılır. Doğal yapısı ünlü uyumuna uyan Türkçe kelimeler ise GökTürk alfabesiyle çok rahat yazılır. Batınıŋ runik yazısında ünlü uyumu diye bir mantık yoktur!

Bunca gerçeği inkâr edip Türkleriŋ millî alfabesi yoktur diyenlere duyurulur!

11 Nisan 2015 Cumartesi

KökTörük Ürüŋ Başınıŋ (Abecesiniŋ) Yazım Kılavuzu

Her hakkı saklıdır.

Bugüne kadar Göktürk harfli 568'den fazla yazıt bulunmuştur. Bu yazıtlar içerisinde yazım kurallarınıŋ éŋ olgunlaşmış olanları Bilge Kagan ve Kül Tigin yazıtlarıdır. Tonyukuk yazıtlarında da kurallar olgun olmasına rağmen hatalar vardır. Aşağıdaki yazım kuralları Bilge Kagan ve Kül Tigin yazıtlarını temel alarak 1988'den bu yana olan bilgi birikimimle dérleyerek özet hâline getirdim. Bu yazım kuralları genellikle uyulan kurallardır. Buradaki genellikle kelimesi %95 - %70 aŋlamındadır. 1300 yıl öŋcesini düşünürsek, o zamanki yazıcılarıŋ bilgi seviyesi ve yazım bilgisi kişiden kişiye değişmektedir. Dolayısıyla o devirlerdeki yazılarda istisnâlarıŋ ve hatalarıŋ olması çok doğaldır. Aşağıdaki kurallar genelde uyulmuş olan kurallardır.


7. maddeyi teyid éden:
Talat Tekin, "Orhon Yazıtları", Türk Dil Kurumu Yayınları, 5. Baskı, Ankara 2014.

19. maddeyi teyid éden:
Talat Tekin, "Tarih Boyunca Türkçenin Yazımı", Türk Dilleri Araştırmaları Dizisi: 19, Ankara, Simurg, 1997.

KökTörük abacası, yazıldığı dönemdeki eŋ gelişmiş abacalardan biriydi. O dönemde kullanılan abacalarıŋ çoğu ilkel şekilde yazılıyordu. Mesela bugün mükemmel bir yazıma ulaşmış ve çok sayıda hatt sanatı türü geliştirilmiş Arab yazısı, o dönemlerde çok ilkeldi. Arab harflerinde noktalama henüz o dönemlerde daha kullanılmaya başlanmadığından
ن = ث = ت = ب
خ = ح = ج
ذ = د
ز = ر
ش = س
ظ = ط
غ = ع
ق = ف
harflerinden eşit olanlar aynı şekilde yazılırdı. Daha soŋraları noktalar kullanılarak bu harfler ayrıştırıldı. Ama bu da yėtmedi, hatasız okunabilmesi için esre, ötre, üstün de bu harfleriŋ üstünde ve altında kullanılmaya başlandı. Kısacası geçen 1400 yıl boyunca Arab abacası hep işlendi ve geliştirildi.
KökTörük abacasını eleştirenler ise bu abacaya haksızlık yaparlar. Zirâ bu abaca 840 yılından soŋra kullanılmadığından dolayı, soŋ 1300 yıldır işlenmemiş ve geliştirilmemiş olmasına rağmen, 1300 yıl öŋceki hâliyle bile günümüz Türkçesini yazmak için yėterlidir. Yani 1300 yıl öŋce bir çok abaca ilkel kurallarla yazılırken KökTörük abacası diğerlerine nazaran çok üstün bir teknolojiyle ve mantıkla tasarlanmış ve kullanılıyordu.

8 Mart 2015 Pazar

Kapalı Ė

Her hakkı saklıdır.

Kapalı ė, e-i arasında bir ses verir. Eski Türkçe'de var olan bu ses, günümüzde bazı kelimelerde i'ye, bazı kelimelerde e'ye dönüşmüştür.

3 Şubat 2015 Salı

Ulug Eŋlik Ŋ

Her hakkı saklıdır.

Türkçe'de aslında iki n harfi vardır. Biri bildiğimiz n, diğeri Ulug Eŋlik ŋ. Ulug Eŋlik KökTürükçe'de ve Osmanlıca'da farklı harfle yazılıyordu, tâ ki 1 Kasım 1928'de Latin harflerine geçinceye kadar. Bu tarihten itibaren her iki n sesini de aynı harflerle yazmağa başladık. Aşağıda, 1994 yılında kendim oluşturduğum ve sürekli güncellediğim, Ulug Eŋlik ŋ ile yazılan Türkçe kelimeleriŋ listesini bulacaksıŋız.

2 Şubat 2015 Pazartesi

Sekel-Macar Abecesiniŋ Futhark Abecesiyle Kıyası

Sekel-Macar Runik Abecesi (Székely-Magyar Rovásírás ábécé) ve Futhark Abecesi

Her hakkı saklıdır.

Runik görünümlü üç ana abaca var: 1-Türk Runik yazısı (Göktürk yazısı), 2-Sekel-Macar yazısı (Avrupa Hunlarınıŋ Avrupaya getirdiği ve Macarlarıŋ ve Transilvanya'daki Sekelleriŋ 1850'lere kadar kullandığı yazı), 3-Futhark yazısı (İskandinavya'da MS 150-1100 arasında Vikingleriŋ de kullanmış olduğu yazı). 1. ve 2. yazı sistemi sağdan sola yazılırken 3. yazı sistemi soldan sağa yazılırdı.

Runik yazıyı ilk olarak Orta Asya'da MÖ 900 - MÖ 400 arasında yaşayan Öŋ-Türkler olduğuna inanılan İskitler kullanmışlardır. Runik harfler zamanla değişime uğrayarak Göktürkler döneminde soŋ hâlini almıştır. Buŋa Türk Runik yazısı (Göktürk yazısı) diyoruz. Göktürkleri MS 752'de yıkan Uygurlar, MS 840'lara kadar Türk Runik yazısını kullanmaya devam étmiş, soŋrasında Soğdlarıŋ abacasını alıp dikey olarak yazmağa başlamışlardır (Eski Uygur Yazısı : https://kok-turk.blogspot.com/2014/12/eski-uygur-yazs.html). Yani Türkler Runik yazıyı aşağı yukarı 2000 yıl kullanmıştır.

Büyük Hun İmparatorluğunuŋ Orta Asya'da varlığını yitirmeğe başlamasıyla Hunlar batıya doğru göç étmeğe başlamışlardı. M.Ö. 36 yılında başlayıp, M.S. 300 lü yıllara kadar devam eden göçlerde Hunlar yazılarını da Avrupa'ya getirmişlerdi. Soŋrasında Avrupa Hun Devleti kuruldu. Bugün kökeni Hun olan Macaristan (Hungary), 1850'lere kadar Türk Runik yazısınıŋ değiştirilmiş şekli olan Sekel-Macar (Székely-Magyar Rovásírás) abacasını kullanıyordu. Macarlarıŋ ilk Hristiyan kralı olan Istvan tarafından, "Hristiyanlık öŋcesi tüm yazıtlarıŋ yok edilmesi" emri doğrultusunda yasaklanmasına rağmen, Transilvanya'nıŋ bazı bölgelerinde Sekeller tarafından 1850'li yıllara kadar kullanılmıştır. Göktürk abacasındaki Türkçe'niŋ üŋlü uyumu muhafızı olan ince/kalın üŋsüz harfler, bu abacada yoktu. Ama Göktürk abacası gibi sağdan sola yazılıyordu.


Bazı Avrupalı bilim adamları, Türkleriŋ Göktürk yazısını ve Macarlarıŋ Sekel-Macar yazısını, Futhark abecesinden aldığını iddia ėtmektedirler. Kökeni Hunlar olan Macarlarıŋ Hunlardan almış oldukları ve MS 720-1850 yılları arasında kullandıkları Runik Sekel-Macar abacasınıŋ, MS 150-1100 yılları arasında Vikingler tarafından kullanılan Runik Futhark abacasıyla bir mukayesesini yaptım. Her ikisi de Runik görünümlü olan abacalar, görüldüğü üzere birbirinden tamamen farklıdır. Ayrıca Futhark yazısı soldan sağa yazılıyordu (Göktürk ve Sekel-Macar yazıları sağdan sola yazılır).


Soŋuç olarak, Macar-Sekel yazısı ve Göktürk yazısınıŋ kökenleri aynıdır ve Hunlardan, İskitlerden gelmektedir. 2000 yıl öŋce coğrafi olarak farklı bölgelere taşındıkları için, Macar-Sekel yazısı Avrupa'da; Göktürk yazısı Asya'da gelişimlerini farklı tamamlamış ama bazı ortak özellikleri korumuştur: Göktürk yazısında kelime ayracı 2 nokta üstüste iken Macar-Sekel yazısında 4 nokta üstüste idi ve her iki yazı sağdan sola yazılıyordu.

30 Ocak 2015 Cuma

KökTörük Ürüŋ Başı

Her hakkı saklıdır.


Orhun BeŋgüTaşlarda 38 farklı üsük (harf) kullanılmış olsa da diğer BeŋgüTaşlara (Yenisey, Talas, Altay, Turpan, Fergana, Kazakisatan) bakıldığında, çoğu hece sesi vėren 23 farklı üsük daha kullanıldığını görüyoruz (detaylı bilgi için https://kok-turk.blogspot.com/2015/04/gokturk-harflerini-kullanm-klavuzu.html adresindeki 26. maddeye bakıŋız) .

Bu tabloda kutuplu sessizler hem kalın hem de ince hâli olan sessizlerdir. Kutupsuz sessizleriŋ ise kalını incesi yoktur. Çift sessizler içlerinde iki sessiz barındırırlar.

Çoğu arkadaşımız Ulug Eŋlik (nazal) ŋ = 𐰭 ‘yi yazmak için ñ kullanıyor ama bu yaŋlıştır. ñ = ny/yn sesine karşılıktır (İspanyoncada Siñor’uŋ Sinyor okunması gibi). Bilimsel literatürde nazal ŋ = kef-i nûn = Ulug Eŋlik ŋ harfi, ŋ ile yazılır, ñ ile değil; ñ = 𐰪 harfine karşılıktır.

Ŋ/ŋ kutupsuz sessizdir; n+g şeklinde bir çift sessiz değildir; herkes bu yaŋılgıya düşüyor. Aynı şekilde ñ (ny/yn) de kutupsuz sessizdir; n+y şeklinde çift sessiz değildir. Bakıŋız: http://bilig.yesevi.edu.tr/yonetim/icerik/makaleler/1946-published.pdf (ilk sayfada Öz bölümü), http://www.tekedergisi.com/Makaleler/1770739505_1sertkaya.pdf (2. sayfa b) maddesi, 3. sayfada e) maddesi ve 4. sayfada h) maddesinden soŋraki paragrafta "Bu mukayeseli imlâlarda da görüleceği üzere ny çift ünsüz değil, tek bir sestir.")

KökTörük abacası, yazıldığı dönemdeki eŋ gelişmiş abacalardan biriydi. O dönemde kullanılan abacalarıŋ çoğu ilkel şekilde yazılıyordu. Mesela bugün mükemmel bir yazıma ulaşmış ve çok sayıda hatt sanatı türü geliştirilmiş Arab yazısı, o dönemlerde çok ilkeldi. Arab harflerinde noktalama henüz o dönemlerde daha kullanılmaya başlanmadığından
ن = ث = ت = ب
خ = ح = ج
ذ = د
ز = ر
ش = س
ظ = ط
غ = ع
ق = ف
harflerinden eşit olanlar aynı şekilde yazılırdı. Daha soŋraları noktalar kullanılarak bu harfler ayrıştırıldı. Ama bu da yėtmedi, hatasız okunabilmesi için esre, ötre, üstün de bu harfleriŋ üstünde ve altında kullanılmaya başlandı. Kısacası geçen 1400 yıl boyunca Arab abacası hep işlendi ve geliştirildi.
KökTörük abacasını eleştirenler ise bu abacaya haksızlık yaparlar. Zirâ bu abaca 840 yılından soŋra kullanılmadığından dolayı, soŋ 1300 yıldır işlenmemiş ve geliştirilmemiş olmasına rağmen, 1300 yıl öŋceki hâliyle bile günümüz Türkçesini yazmak için yėterlidir. Yani 1300 yıl öŋce bir çok abaca ilkel kurallarla yazılırken KökTörük abacası diğerlerine nazaran çok üstün bir teknolojiyle ve mantıkla tasarlanmış ve kullanılıyordu.